25 Ekim 2016 Salı
Ne zaman?
Allahım ne zaman sevgilim olacak ve kafasına kese kağıdı geçirip gezecek? Ne zaman kimliğine fotoğrafımızı koyacak? Ne zaman kafayı benimle sıyıracak? Ne zaman aşkitoma bakan kızlara "önüne bak kız yelloz yolarım seni!" diyeceğim. Ne zaman yüce yaradanım ne zaman??? Yani ben öyle sürekli iltifat eden, bir dediğimi iki etmeyen, pamuk gibi bir manita istemiyorum ki odun olsun ama benim için yansın. Heyt yavrum be! Benden de iyi siyasetçi olurmuşta götüm sıkıya gelmiyor. Neyse ben ne anlatıyordum. Heh işte ne zaman diyorum manitam olacak? Benim? Benimle kahveyede gider kokteylede. Benimle altılıda oynar golfte. Biliyorsunuz ki bukalemun gibi her kılığa girerim. Bir gün müslüm dinler jileti vururuz bir gün mozart dinler elitizmin doruklarını yaşarız. Beraber çiğ köfte midye falan gömeriz. Kendimi açık arttırmaya mı çıkarsam lan maşallahım var. Açık arttırmayı bir buçuk adana, 15 midye, yarım kilo çiğ köfteyle açıyorum. Var mı arttıran? Şimdi açık arttırma neden yemekle açıldı diyeceksiniz. Bende kalbe, akla her here giden yol mideden geçer. Napıyım bende böyle tatlı bir tosunum. Iy ben bu erkekleri hiç anlamıyorum vallahi. Yakışıklı çocukların sevgililerine bakıyorum. Kız 40 kilo, tırnaklar takma, kirpikler takma, bazılarında estetik bile var, bacağının çarpıklığından daha düz yolda yürüyemiyor, ağzını gere gere "yaağ aşkaamm yaa orasıı çok varooş hof ne işımız var yaağ" diyor. Getirin benim lahmacun küreğimi! Abi siz cidden mutlu musunuz lan bu idyotlarla tövbeler olsun. Böyle kızlar allah korusun kesfedilse profesörler hemen beyin naklini gerçekleştirmeye çalışır. Tüğlerim diken diken oldu. Erkekler salak arkadaş kıymetimiz bilinmiyor. Taş gibi hatunum yalnızlıktan gittim en yakın arkadaşımla kendime düğün davetiyesi hazırladım. Bir gün kıymetimiz anlaşılacak lakin geç olacak. Kaybettiğiniz tosunları arayacaksınız...
Süzükler derneği genel başkanı
Lise üçteyken aynı sınıfta olduğum bir çocuk vardı. Yanıma yapışır sürekli kopya isterdi bende uyuzluğuna vermezdim. İkide birde instagramdan takip edip takibi geri çekerdi ama ciddi anlamda bu işlemi 20-30 kere tekrarladı ruh hastası. Neyse işte üniversite başladı şansa bak aynı okuldayız ve daha 1 hafta önce takip edip takibini çekti buda benim bi arkadaşımın eski sevgilisi arkadaşım bunu görünce yanına çağırdı selamlaştılar sonra bana bakıp demesin mi "Aa görüşmeyeli çok oldu ya ne kadar değişmişsin" ulan süzük daha geçen hafta takip ettin ya nasıl bi manyaksın sen. Ben şok geçirdim ama bozmadım "Evet ya ama sen hiç değişmemişsin" dedim. Sanırım biraz bozdum. Olsun o kadar allahın kırmançisi yüzünden kendi zihnimle mevzu yaptım. Dangalak lan. Çocuğu okulda görüyorum görmemezlikten geliyorum hemen zaten ruh hastasıyım buda gelmiş üstüne ayarlarımla oynuyo. Benim arkadaşımda bunla nasıl çıktıysa. İnsan azıcık seçici olur amk. Çıkma teklifi ettiğinde çocuğun nefes alışverişini mi kontrol ettin nedir bu yani? Kalpler değilde beyinler bir olduysa demek...
Anne sevgisi
Şu okul başladığından beri annemin tripleri ömrümden 10 sene çaldı. İyi ki bir okula bırakıyon he. Yok efendim bu hizmetçimiymiş yok efendim trafik varmış yok efendim bıkmış benden. Yani evet belki son cümlede haklılık payı olabilir bende kendimden bıktım. Ama yani bunu dillendirmenin ne anlamı var dimi? Geçen dedim ki vicdan azabı çeksin azcık bağırdım evde "niye doğurdun o zaman keşke doğurmasaydın" diye. Normal bir anne der ki "yok yavrucum olur mu öyle şey seni çok seviyorum" Elbetteki benim annem normal bir anne olmadığı için "keşke doğurmasaydım zaten gerizekalı başıma bela oldun" dedi amk. Deli karı aynı ben. Beni seviyor yoksa şey olduğundan değil.
24 Ekim 2016 Pazartesi
Ne ben ayıyım ne de sen armut...
Erkek milletinin kökü ruh hastası yeminlen. Valla bak. Karşıma çıkanlara bakıyorum aynı, arkadaşlarımınkilere bakıyorum aynı, ulan babam bile aynı. Hep bir odunluk, hep bir bencillik, hep bir her şeyi ben bilirimcilik... Yine noldu da erkeklere sallıyosun aq kekosu diyosunuz, evet duydum. Neden biliyo musunuz? Bende bilmiyorum, sevmiyorum erkekleri. Yaşasın erkeksiz yaşam sahası! Hayır kardeşim ben hayatımda dürüst, akıllı, sakin, kibar ama aynı zamanda maço ve sahiplenici bi erkek görmedim. Ya pamuklar kadar yumşak ya da odunun vücut bulmuş hali. Yok mudur arası gardaş? Hele ben zaten tam bir davar severim. Nerde beni üzen, bana kötü davranan, dingil ve çirkin varsa arar bulurum. Allah çirkin şansı versin işte çok güzel olduğum için böyle yoksa benimde hayallerimdeki gibi tatlişko bir sevdiceğim olurdu. Ama napalım armudun iyisinide ayılar yiyor. Amk ayı olaydım da armut yiyeydim. Gerçi ben ayı olmayı kabul etsem şansıma armut çürük çıkar sonra ben üzüntüden kendimi sonsuz bir kış uykusuna vururum. Bizimki de böyle bir şans işte...
Yes diğer her şey, No aşk!
Yine bu sabahta her sabah olduğu gibi kendimi okula zor attım. Eyelinerımı düzgün çekemediğim için geç kaldım... Derse girdim hoca bakıp bakıp gülüyo diyorum heralde tipime gülüyo bi yandan da açıkta bişey mi var diye kontrol çekiyorum. Kadın başladı milletin içinde yok efendim sen aşık olmuşsun da sen birine abayı yakmışsında. Ne aşkı ne abası hocam yani bi tövbe de allasen. Yüce rab yazdıysa hemencik karalasın sayfayı yırtıp atsın, amin. Dingil arkadaşımda triplere giriyo sen ve aşk mı hığahığahığa. Al ağzının üstüne lahmacun küreğiyle vur. Allahın kepazesi. Hayır olamaz mıyım hem olsam nolur sana mı soracak benim ponçik kalbim. Hayır yani yüzüme bakıp gülüyorlar. Arkadaşıma diyorum neden diye gelmiş "uzaklara dalıyosun, düşüncelisin, gülümsüyosun" sen sanırsın Cemal Süreyya. Ulan ben hep kendi kendime triplerdeyim. O uzaklara daldığım vakitler ya saçımı makyajımı düşünüyorumdur, ya ne yiyceğimi, ya da uyuz olduğum yolluların gıybetini yapıyorumdur kendi kendime. Bu düşünce beni biraz gerdi. Mutfağa gidip bir şeyler gömerek kendime gelmeliyim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)