27 Haziran 2016 Pazartesi

İlk Yazı İlk Aşk

Şimdi size ilk aşkımdan bahsetmek isterdim fakat ve lakin ilk aşkımı bende hatırlamıyorum. O kadar şıpsevdiyim ki her gördüğüme aşık olup çeşit çeşit hayaller kuruyorum aklınıza ne gelirse... Annem hep şey der "kalp kalp değil bakkal dükkanı mübarek giren çıkan belli değil" ama yani ben napıyım şimdi dünyadaki güzel genler benim suçum mu doğuranlar utansın anacım. Bakın şimdi noluyor biliyor musunuz? Bir yere gidiyorsun ufuktan bir gök taşı yaklaşıyor öküz gibi bakınca doğal olarak gözgöze geliyorsun içinden "maşşşaallaahhh" çekiyorsun ama kamyoncu kişiliğini belli etmeyip nazikçe kafanı çeviriyorsun. Sonrasında o da sana bakıyor içinden "nihahahahhahaha" diye hunharca gülüp dışından "üff salak şey ya" bakışı atıyorsun. Bir şekilde tanıdık, sosyal medya vs derken muhabbet ilerliyorda ilerliyor. İlk buluşma gerçekleşiyor. Kendi düğününden hallice süslenip gidiyorsun hani kafana bir sim döktürmediğin kalıyor. Mekana gidiyorsun ki çocuk seni bekliyor bir takım sohbetler muhabbetler derken yüce rabbim izdivacınıza yol gösteriyor. Cicim günleri başlıyor bakın ay demiyorum henüz göremedim çünkü... Neyse güzel güzel ilerlerken hesapta olmayan bir takım haspamlar, kezbanlar ortaya çıkıyor aman Allahım diyorsun bu da ne? Ama sevdiğin beye kati suretle belli etmiyorsun prenses ruhunu koruyarak dışardan gülüp içinden "sen şimdi görürsün yelloz karı" seni diyerek stalkın anasını ağlatıyorsun gördüğün manzara karşısında gözlerin kanıyor. Tabi tüm bu süre zarfında sevdiğin bey kuş misali yuvadan uçup gidiyor. Tutamıyorsun... Yanık ciğer kokusu yedi cihanı sarıyor belli etmiyorsun, yıkılmadım ayaktayım imajı veriyorsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder