28 Haziran 2016 Salı

İzmir'in dağlarında çiçek değil dert açıyor!

Yakın bir arkadaşım var kız İzmir diye ölüyor resmen. Tabi ölmesinin sebeplerinden biride sevdiği bey. Çocuk orada yaşıyor bir de yakın arkadaşı oturuyor orada. Neyse bizim ki annesine yalvarıyor gitmek için. Annesi de bir şirret ki tanımamanızı şiddetle tavsiye ederim. Herhalde kadının iyi yanına denk geliyor ki tamam git diyor. Bizim ki bir heyecanlı "kanka ne giycem" "kanka napcam" "kanka çok mutluyum"... Beynimizi yedi anlayacağınız. Biz bunu el birliğiyle hazırladık yaban ellere yolladık. Bu gayet mutlu tabi çocukla buluşuyorlar, fingirdiyorlar, geziyorlar... Derkeeen olaylar patlıyor. Bir gün bunlar dışarı çıkıyor kız üşüyor çocukta çıkarıp hırkasını veriyor bizimki de biraz tombik yani şey balık etli. Hırkayı giyerken ödü kopuyor ya olmazsa rezil olurum diye. Neyse ki kendini sığdırıyor. Sonra çocuğun acil işi çıkıyor hırkasını almayı unutuyor. Bizimki de sevgilisinin hırkasını üzerine giymiş nostalji yapacak ya kepaze fotoğraf çekiliyor. Çocuğun bunu görmesiyle kızın arkadaşına mesaj atması bir oluyor "hırkamı al katla poşete koy, sakın unutma" diye bir de bununla da yetinmiyor bizimkine yazıyor "o hırkanın iplerini nasıl çekersin, kollarını nasıl kıvırırsın çabuk çıkart onu ver sakın unutma" diye tabi bizim ki şok. Ulan hint fakiri parası neyse verelimde o boktan çeneni sen bir kapat. Bu nasıl bir rezilliktir. Aklıma geldikçe hem gülüyorum hem sinirleniyorum. Neyse kız tüm bu olanları sineye çekip ertesi gün buluşmaya çağırıyor "ben gelemem işim çıktı" diyor. Bizimki de başlıyor ağlamaya. Çocuk bunu terk ediyor bizimkide tabiri caizse göt gibi ortada kalıyor. Zırlayarak buraya geliyor. Bu olanları bize anlattığında ufak çaplı bir kınama, küçümseme, hor görme, aşağılama operasyonu düzenliyoruz lakin yine bağrımıza basıyoruz. Siz olsanız daha yüzüne bakmazdınız dimi? Bizim keko hala "kanka dönecek dimi ya, ben biliyom zaten o beni seviyodu" diyo. Zor... Gerçekten çok zor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder